Çakma Türkler



Çakma Nuray Mert: Nihal Bengisu Karaca
Çakma Kanat Atkaya: Selahattin Yusuf
Çakma İbrahim Tatlıses: Ferhat Güzel
Çakma Ahmet Hakan: Akif Beki
Çakma Sedat Ergin : Ekrem Dumanlı
Çakma Şeyda Taluk: Rahşan Gülşan
Çakma Hıncal Uluç: Haşmet Babaoğlu
Çakma Zuhal Olcay : Pelin Batu
Çakma Ayşe Arman : Şirin Sever
Çakma Engin Ardıç : Ahmet Kekeç
Çakma Cemil İpekçi : Tanju Babacan
Çakma Madonna : Hande Yener
Çakma Beymen Brasseri : Covva
Çakma Kürşat Başar : Tuna Kiremitçi
Çakma Ali Kırca : Korcan Karar
Çakma Hasan Cemal : Okay Gönensin
Çakma Yılmaz Güney : Mahsun Kırmızıgül
Çakma Baskın Oran : Oral Çalışlar
Çakma Bob Dylan : Teoman
...

Kaynak: Odatv.com

"Ayia Mama Deresi" yağmacıları mı, yoksa sel yağmacıları mı haramî? Ve de 'mizah' bunun neresinde!

.

Taşma alanı yağmalanan Ayamama (Ayia Mama) Deresi
.

Dere yatağının "taşma alanı"ndan ruhsat almış herhangi bir bina...
.

Ayia Mama (Kutsal Meryem) Deresini yağmalayanların neden olduğu selde kimi ev ve işyerlerinden sele kapılanları yağmalayanlar...
..

Bu da, tıpkı '99 depreminde olduğu gibi "gerçeğin kelimeleri 12'den vurduğunun fotoğrafı"...
.
Şimdi denilebilir ki, 'mizah' bunun neresinde?
.
Şurasında:
Hani, yağmacılar var ya, manşet manşet, spot spot, bülten bülten (haklı olarak) tiksinilerek haber yapılan "tü kaka, insanlık dışı, leş kargaları, fırsat düşkünleri, insanlığın utancı, yüzkarası..." olanlar.
.
Tamam bunlar yağmacı da, Ayia Mama Dersini, 1995 seline rağmen yağmalayanlar kim?
.
"Ölenlerden bir tek çaycıma üzüldüm. Köpek bile aracın üstüne çıkıp kendisini kurtardı." diyerek olaya tüy diken, günah keçisi sıralamasında ilk sırayı alan bilmem ne tekstil firmasının sahibi de paratoner vazifesi görüyor zaten. Ama ne güzel ve ne çok şaşırdık ya da şaşırmış gibi yaptık 7 kişiye mezar olan o aracın servise uygun olmamasına, ruhsatsızlığına...
.
"7 işçiye mezar olan işte o araçtan görüntüler, ruhsatı da yokmuş..." diye evire çevire görüntüler. Sanki her şeyin ve herkesin ruhsatı var. Bir bu aracın yok! Her şey kanuna, nizama uygun bir bu araç uygun değil! Sanki burası İsviçre, Norveç, Finlandiya ve bizler de her türlü kurala uyan en medenisinden bir toplumuz! Ama ah bu servis olmasaydı! Kahretsin!
.
Bırakalım mezar olan aracı da soralım bakalım, fabrikanın ruhsatı var mı? İşçilerin sosyal güvencesi, sendikası var mı? Kaçırılmayan tek kuruş vergi var mı? Sadece orası ve orada değil. Burası, şurası, hepisi... Burada, şurada, hepsinde...
.
Ya da şöyle soralım toptan: Bu şehirde, bu ülkede kanuna, nizama, ahlakî ve vicdanî kurallara uygun bir şey var mı?
.
"Var" diyen varsa şuna da cevap versin:
İstanbul'da kaçak, ruhsatsız (imar mevzuatına aykırı) yapılaşma oranı kaç?
.
İpucu verelim:
"Valla, ne biliim, % 70'in üzerindedir herhalde" diyen bile yalan/yanlış söylemiş olur!
.
E hadi yormayalım birbirimizi madem:
.
"3194 SAYILI İMAR YASASI VE YÖNETMELİKLERİNE GÖRE, RUHSATSIZ VEYA RUHSAT VE EKLERİNE AYKIRI İNŞA EDİLEN TÜM YAPILAR “KAÇAK” KABUL EDİLMEKTEDİR. İSTANBUL TİCARET ODASI’NIN BİR ARAŞTIRMASINA GÖRE (İTO, 2001), İSTANBUL’DA İMAR MEVZUATINA UYGUN OLARAK İNŞA EDİLEN YAPILARIN ORANI %7’DİR. BUNA GÖRE, İSTANBUL’DA SAYILARI DİE’YE GÖRE 886 070, BELEDİYELERE GÖRE 1 070 808 DOLAYINDA OLAN BİNALARIN %93’Ü KAÇAKTIR."
-DR. ERDAL KÖKTÜRK BEYKOZ BELEDİYE BAŞKAN YARDIMCISI-
.
.
% 93'üne kaçak, ruhsatsız, aykırı, kanunsuz, gayrinizamî, gayriahlakî yaftalarını kolaylıkla yapıştırabileceğiniz bir şehrin halkının hangi yetki, vasıf ve/veya katmandan olursa olsun kameralara rağmen gayet de pişkin olan "yağmacılar"a pişkin ve iki yüzlü bir vaziyette "yağmacı" demeye hakkı yoktur, olamaz da...
.
İki yüzlülüğün de bir sınırı vardır, olmalıdır da. Ve bu sınır, mizahın sınırını da çoktan aşmıştır!